Su insan yaşamı için oksijenden sonra gelen en önemli ögedir.
Vücudumuzun çalışabilmesi, enzimlerin düzgün salınabilmesi ve organlarımızın sağlığı için bedenimizin yarısını oluşturan suya ihtiyaç vardır. İnsan vücudu bazı besin öğelerinin eksikliğinde haftalarca hatta yıllarca yaşarken susuz ancak birkaç gün yaşamını idame ettirebilmektedir. Vücut su içeriğinde % 3-5 kadar ufak bir değişme halsizlik artışı, konsantrasyon bozukluğu, kas gücü kaybı, baş ağrısı, baş dönmesi ve görme bozukluğu gibi bir çok rahatsızlığa neden olabilmektedir.
Normal koşullarda vücuttan bir gün içerisinde deri yoluyla 500 ml, akciğerlerle 300 ml, böbreklerle 1500 ml, ve bağırsaklarla 200 ml su kaybedilmektedir. Bunun haricindeki su ise yer değiştirerek yenilenmektedir. 150 ml su değişimine hassas olarak çalışan bu sistemde vücut suyundaki azalma veya ödem şeklindeki aşırı artış bu sistemi sonra da bütün vücudu hayati tehlikeye sokabilmektedir.
Vücut su içeriği bireysel farklılıklar gösterirken yaş ilerledikçe azalmaktadır. Yeni doğan bir bebeğin vücudunun su oranı % 74 iken, yaşlılıkta % 45-50 civarına düşmektedir. Her ne kadar su miktarı azalsa da görev ve işleyişinin önemi aynı kalmaktadır.
Vücudun bütün hücrelerinde yer alan su en çok kan ve kas dokusunda yer almaktadır. Bu suyun kaynağı ise yalnızca içilen sıvı gıdalar olmayıp, vücutta enerji oluşturan besin öğeleri metabolizmalarının son ürünü olarak alınabilmektedir. Dolayısıyla her 1000 kkal için 1 litre sıvı ya da günlük 10-12 bardak su içilmesi önerilmektedir.
Günümüzde özellikle çalışma ortamlarında dikkati daha iyi sağlayabilmek adına veya alışkanlıklar sebebiyle kahve ve çay tüketimi artmıştır. Gün içerisinde fazla kahve ve çay tüketmek su tüketiminin azalmasına sebep olabilmektedir. İnsanlar genellikle su içmek için susamayı beklerler. Fazla çay ve kahve içenlerde bu içecekler susamayı baskıladığı için beraberinde su tüketimi azalmaktadır. Oysa ki günde sağlıklı bir yaşam için susamayı beklemeden 10-12 bardak yani ortalama 2- 2.5 lt su içmek çok önemlidir. Çay ve kahve içeriğinde bulunan kafein ve tanenler sebebiyle vücuda su sağlamadığı gibi mevcut suyun atılmasına da sebep olabilir. Bu nedenle vücudun ihtiyacı olan suyu sadece su veya kafeinsiz içeceklerden karışlamak daha doğrudur.