Gebelik Dönemleri ve Beslenme İlişkisi

Gebelik Dönemleri ve Beslenme İlişkisi

Gebelik Dönemleri ve Beslenme İlişkisi

Gebelik Dönemleri ve Beslenme İlişkisiGebeliğin bebeğin gelişimine göre kendi içinde dönemleri vardır. Beslenme düzeni oluşturulurken bu dönemler iyi bilinmeli enerji ve besin öğesi dengesi buna göre düzenlenmelidir.

Gebelik dönemi tıbbi olarak 3 evrede incelenir.

  • İlk 3 ay: 1.Trimester
  • 3 - 6 ay: 2.Trimester
  • 6 – 9 ay: 3.Trimester

1.Trimester Beslenmesi:

Hamileliğin fark edildiği ve adaptasyonun sağlanmaya çalışıldığı dönemdir. Tüm hormon düzeni değiştiği için vücutta bir çok değişiklikler ve bu değişikliklere bağlı şikayetler olacaktır. Bulantı ve kusmalar, iştah azalması, yorgunluk, halsizlik, sürekli uyku hali bu değişikliklerin başında gelir. Aslında tüm bu şikayetlerin altında sadece hamilelik süresince salgılanan Beta HCG hormonu bulunmaktadır. Bu hormon hamileliğin ilk trimesterinde salınmaya başlar ve 12-13. haftaya kadar yükselerek salınmaya devam eder.

Bu şikayetler ve hamileliğe tam adaptasyonun sağlanamaması sebebiyle anneler genellikle bu dönemde beslenmelerini ihmal edebiliyorlar. Ancak bebek bu dönemde siz ne kadar kötü zamanlar geçirseniz dahi büyümeye devam ediyor.

Hamileliğin ilk trimesteri bebeğin organ gelişimi açısından oldukça önemli evredir. Bebeğin beyin, kalp ve böbreği gelişmeye başlar. El ve ayak parmakları, dizleri, kemik ve kıkırdak dokuları oluşur. Gözü, göz kapağı ve burnu, diş tohumları oluşur. Boyu ve kilosu hızlı bir artış gösterir. Bu dönemin sonunda organları tam olarak çalışmaya başlar ve tipik bir insan görünümüne kavuşur.

Siz gebeliğin sıkıntıları ile uğraşırken aslında içinizde bir fabrika dur durak bilmeden çalışmaktadır. Çalışırken de en büyük yakıtı siz yani annedir. Eğer anne yeterli enerji ve besin öğelerini almaz ise bebek annenin önce depolarını kullanır. Daha sonra depolar yeterli kalmadığında gelişimini devam ettirebilecek yakıtı bulamadığında büyümesi sekteye uğrayacak, ileride karşısına çıkabilecek birçok hastalığa da açık kapı bırakacaktır. Bu nedenle hamileliğin öğrenildiği dönemde doktorunuzun sizden isteyeceği tahliller ile vitamin ve mineral depolarınızın durumunu öğrenmeniz ve herhangi bir vitamin – mineral eksikliğinde besinler veya ilaçlar ile yerine koymaya çalışmanız çok önemlidir.

Enerji açığı annenin kilosuna göre değerlendirilmelidir. Eğer anne kilolu hamile kalmış ise bu dönemde kilo almasına gerek yoktur. Normal kilo sınırları içerisinde olan bir annenin hamileliğe bağlı yaşadığı şikayetlere bağlı olarak 1-2 kilo verdiği görülmektedir. Her anne şikayet yaşayacak diye bir şey yoktur. Hiçbir sıkıntı yaşamadan da bu dönem geçirilebilir. Bu nedenle annenin bu üç aylık dönemde 1-2 kilo alması veya vermesi normaldir. Her iki durumda da artış veya azalış 1-2 kilonun üzerine çıkarsa doktora danışılmalı ve diyetisyenden yardım alınmalıdır.

Gebelik süresinde ve hatta öncesinde özellikle dikkate alınması gereken en önemli vitamin ‘Folik Asit’tir. Türkiye’de de binde 3 oranında görülen ‘Nöral Tüp Defekti ‘ hamilelikte yeterli folik asit alınmamasıyla yakından ilişkilidir. Bu nedenle planlı bir gebelik ise gebe kalmadan önce, planlı değil ise öğrenildiği andan itibaren günde 400 mcg folik asit alınmalıdır. Doktor bırakmayı tavsiye edene kadar düzenli kullanılmalıdır. Yeşil yapraklı sebzeler, fındık – ceviz – badem, karnabahar, yer fıstığı folik asitten zengin besinlerdir.

Kemik ve kıkırdak oluşumunun en iyi şekilde devam etmesi ve annenin Kalsiyum depolarının korunması için günlük kalsiyum alımı arttırılmalıdır. Süt, yoğurt, peynir, ayran, en iyi kalsiyum kaynaklarıdır. Bunun yanında koyu yeşil yapraklı sebzeler ve fındık – ceviz – badem gibi yağlı tohumlarda kalsiyumdan zengindir. Tüm bu besinleri porsiyon miktarlarına dikkat ederek tüketmek hem fazla kilo alımını engeller hem de yeterli kalsiyum alımına yardımcı olur.

Normal kilodaki bir annenin 1. Trimesterde alması gereken Ca : 800 mg

Kalsiyum kaynakları Ca miktarı
1 su bardağı kaymaksız süt 290 mg
1 kase kaymaksız yoğurt 315 mg
1 su bardağı ayran 146 mg
1 dilim beyaz peynir 270 mg
1 dilim taze kaşar peynir 420 mg
100 gr ceviz içi 2 mg
1 porsiyon ıspanak yemeği 214 mg
1 tatlı kaşığı pekmez 8 mg

 

2.Trimester Beslenmesi:

Gebeliğin bu döneminde B-HCG hormonu azalmaya başlar. Buna bağlı olarak da genellikle bulantı – kusma – iştahsızlık gibi sıkıntılar da azalma gösterir. Beraberinde uzun zamandır yemeklerden uzak kalan anne de yemek yeme isteği artabilir. Ya da tamamen bunlardan bağımsız olarak bebeğin büyümesi ve annenin depolarının artık bebeğe yetmemesi sebebiyle annede iştah artması görülebilir.

Bebeğin sağlıklı büyüme ve gelişmesini sağlayabilmek için bu dönemde annenin beslenmesinde 300 kalorilik bir artış yapılmalıdır. Bebeğin büyüme hızına göre bu miktar 500 kaloriye kadar da çıkabilir. Arttırılan bu kalorinin protein – karbonhidrat ve yağdan orantılı olmasına dikkat edilmesi gerekir. Bu dönemde annenin karnı belirginleşmeye ve kilo artışı hızlanmaya başlayabilir. Bu nedenle paniğe kapılmadan sağlıklı beslenme programınıza devam etmeniz bebeğinizin gelişimi olumlu etkileyecektir. Gün içerisinde ara öğünler yapmak, ana öğünlerde çok aç olmamayı sağlayarak fazla yemeyerek gereksiz kalori almayı sağlayacaktır.

Hamileliğin bu döneminde kabızlık annelerin en büyük sorunu haline gelmektedir. Kabızlığın en iyi tedavisi gün içerinde bol su tüketmektir. Güne 1-2 bardak ılık su içerek başlayabilirsiniz. Bunun yanında posa içeren gıdaları beslenmenize ekleyebilirsiniz. Kuru baklagiller, meyveler, sebzeler, kepekli, çavdar, yulaflı gıdalar ve bulgur gibi yiyecekler posadan zengindir. Kuru meyveler kabızlığın tedavisinde en güzel etkiyi gösterebilir. Eğer diyabet (şeker hastalığı) riski taşımıyorsanız güne 2-3 adet gün kurusu kayısı veya kuru erik yiyerek başlayabilirsiniz. Ortalama hamile bir annenin günde en az 2 porsiyon sebze, salata ve en az 4 porsiyon meyve tüketmesi günlük alınması gereken posa için önemli miktarlardır. Meyveler özellikle elma, armut gibi kabukları ile yenilebilenleri kabukları ile tercih etmek daha doğru olacaktır. Armut, kayısı, kabuklu elma, ananas, yeşil erik, mürdüm eriği, kivi, kiraz ve incir bağırsak hareketlerini arttıran meyvelerdir. Tek seferde 2 porsiyondan fazla yemek koşulu ile tüketilebilir. Patates hariç tüm sebzeler de posa içeriği ile bağırsak hareketlerini arttırarak kabızlığa iyi gelir. Patates, pirinç, muz, ayva, şeftali kabızlık döneminde tercih edilmemesi gereken besinlerdir.

Hamileliğin bu döneminde de aynı ilk trimesterdeki gibi Ca, Folik asit, protein içeren besinleri tüketmeye devam etmek gerekir. Günde 5 porsiyon peynirden hariç süt grubu tüketmek bebeğin kemik ve diş gelişimi için önemlidir. Kahvaltıda 1 bardak süt, gece yatmadan 1 saat önce 1 bardak süt içilebilir. Öğle ve akşam yemeklerinizle birlikte 1’er kase kaymaksız yoğurt veya cacık veya yoğurtlu salata tüketebilirsiniz. Öğleden sonra 1 büyük bardak ayran ile ara öğün yaparak günde almanız gereken 5 porsiyonu tamamlayabilirsiniz.

3.Trimester Beslenmesi:

Hamileliğin son dönemi olan 3. trimester bebeğin de en çok büyüdüğü dönemdir. Bu nedenle bu dönemde alınan kalori miktarına 300 kalori daha ekleme yapılmaktadır. Annenin en az 1800 kalori alması sağlanmalıdır. Daha altı kalorilerde bebekte hipoglisemi dediğimiz şeker düşmeleri ve buna bağlı ani bebek ölümleri görülebilir. Bu nedenle bu dönemde de aynı diğer dönemler gibi beslenme konusunda dikkatli ve özenli olmaya gayret göstermek gerekmektedir.

Hamileliğin bu son dönemi hem ruhen hem bedenen zor geçen bir dönemdir. Doğumun yaklaşmasına bağlı olarak annenin kaygıları ve heyecanı artar. Kilo almaya bağlı olarak hareket kısıtlığı, az hareket ama çok yorgunluk oluşabilir. Eğer doktorunuzun hamileliğinizin seyrine özel bir hareket kısıtlaması yok ise yavaş yürüyüşler yapmak sizi bu konuda rahatlatacaktır.

Rahimin mideyi yukarı itmesine bağlı olarak reflü, mide yanmaları yaşanabilir. Yemeklerinizi yerken porsiyonlarınızı küçültmek, yemeğe başlamadan önce sıvı tüketmemek, asitli içeceklerden uzak durmak, reflünün durumuna göre çiğ salatayı azaltarak yerine pişmiş sebze yemekleri tercih etmek bu sıkıntıları azaltabilir. Meyveler de bazen mide asidinizi arttırabilir. Meyvelerinizin yanında grisini veya leblebi tüketerek mide yanmalarınızı azaltabilirsiniz. Veya elma, armut, ayva gibi meyvelerinizi dilimleyerek fırında bir miktar pişirdiğinizde gaz yapıcı özelliğini azaltmış olursunuz. Bol baharatlı, acılı, naneli yiyeceklerde reflü probleminizi arttırabilir. Yüksek yastıklar, çift yastıkla yatma veya reflü yastığı kullanma hamilelikte yaşanan reflüyü azaltmakta işe yarayabilir. Yemek yedikten hemen sonra yatmak veya oturmaya başlamak yerine yemekten 10-15 dakika sonra kısa bir ev içi yürüyüş yapmak da sindirim açısından yararlı olabilir.

Bebeğinizin büyümesi ile birlikte idrar kesenize yaptığı baskı da artacaktır. Bu da annenin sık sık idrara sıkışmasına sebep olabilir. Genellikle sık sık idrara çıkmaktan sıkılan annenin ilk yaptığı değişiklik sıvı alımını kısıtlamak oluyor. Hamilelikte bol su içmek erken doğum tehdidine karşı koruyucudur. Hamilelikte sıklıkla görülen idrar yolu enfeksiyonlarının önlenmesinde de su büyük role sahiptir. Ayrıca bol su içmek ellerde- ayaklarda ve yüzde oluşan hamilelik ödeminin azalmasına da yardım eder. Bu nedenle hamile annelere en büyük tavsiyem biraz daha fazla tuvalete gitmeyi göze alıp, gün içerisinde mutlaka 2-2.5 lt su içmeleridir. Daha bol kıyafetler giymek idrara daha az sıkışmayı sağlayabilir.

Hamilelikte anneleri en çok rahatsız eden sıkıntılardan biri de ödemdir. Ödem vücutta gereğinden fazla su birikmesidir ve en çok hamileliğin bu son döneminde görülür. Vücutta ödemi azaltmak için öncelikle bol su içmek, tuz alımını azaltmak veya tamamen kesmek ve kısa yürüyüşler yapmak en etkilisidir. Bunların yanında düzenli beslenmek, yağ ve tuz içeriği fazla fast food gıdalardan uzak durmak, turşu – zeytin gibi salamura yiyecekler tüketmemekte de fayda var.